0. Giriş

İlk gençlik yıllarımdan beri hayalimde olan bu yolculuğu tek başıma değil de hemşiremle birlikte gerçekleştirme düşüncesi, bu hayalimi son yıllarda biraz daha şekillendirip somutlaştırmıştı. Anlatmakta zorlanacağım bu partnerliğin nedeni kabaca yaş aldıkça bir tür “zen birliğine” adım atmış olmamız dolayısıyla kafamdaki Hindistan ve Nepal kurgusunda hemşiremin yan yana olmak isteyeceğim insan olmasında yatıyor. Nasıl insanlar olduğumuzu anlatacak değilim, sadece birbirine zıt karakterlere ama aynı görgüye ve ortak değerlere sahip olduğumuzu söyleyebilirim. Yolculukname sayfalarındaki duygular ve düşünsel dışa vurumlar arasında ilerlerken tek başına yapılmayacak bir seyahat için ideal partnerlerin nasıl olabileceğine dair de bir fikir edinebileceğinizi düşünüyorum.

Gitmeden önce yüzeysel bilgiler dışında fazla bilgi sahibi olmadığım Hindistan hakkında bir kitap aradım ve Modern Hindistan’ın Kısa Tarihi (1) adlı bir kitaba denk geldim. Beğenerek okudum ve bu ülkenin tarihi ve kültürü hakkında özellikle de Britanya sömürge dönemiyle ilgili değerli bilgiler edindim. İkinci olarak Halide Edib Adıvar’ın Hindistan’a Dair (2) adlı kitabını okudum. Okuduğum en iyi yolculuk kitaplarından biriydi diyebilirim, bana oldukça derin ve önyargısız geldi. Görüşlerinin hepsine katılmamakla birlikte, Halide Edib Adıvar, bağımsızlık yolunda ilerleyen Hindistan’a 1935’te yaptığı yolculuğu anlattığı bu kitabında dışarıdan ama aynı zamanda tanıştırdığı şahsiyetler bakımından içeriden, neredeyse tarafsız bir bakış sunmuş. Mükemmel Türkçesi için bile okunmaya değer. Bu kitabı herkese tavsiye ederim.

Yolculuk öncesinde Hindistan’a daha önce gitmiş ve beğenenler dahil her insandan duyduklarım hayli olumsuzdu. En insancıl ve entelektüel olanlardan bile buraya yazmak istemeyeceğim kadar ayrımcı yorumlar aldığım gibi bazılarından da tepeden bakan, oryantalist diye niteleyebileceğim yorumlar dinledim. Bunların arasında bana özellikle seyahatin Nepal ayağını planlamam için çok değerli turistik dışı bilgiler veren sevgili arkadaşım P.’yi ayrı tutmak istiyorum. Kendisi yıllarca Hindistan’a gidip gelmiş, yıllardır da düzenli olarak Nepal’i ziyaret etmekte olan bir Budist. Herkese kulağımı tıkayıp sadece onun söylediklerini dikkate almakla ne iyi etmişim!

Dinlediklerim dışında internetten yaptığım araştırmalarda da ağırlıkla bu iki tip yorumla karşılaştım. Yorumların dışında internette iyi blog sitelerinin yanı sıra çokça yanlış bilginin dolaştığını da yolculuk sırasında fark ettim. Sanırım bu blogu hayata geçirmek istememdeki sebeplerden biri de bu olumsuzluklar oldu.

Hindistan coğrafyasına yolculuk sanırım herkes için heyecan vericidir. Bu heyecanı canlı bir maceraya çevirmenin en iyi yolu, bana göre, önyargıları bir kenara koyup kendi deneyimini yaşamak. Elbette tedbiri elden bırakmadan insanlara karşı açık olun, onlara güvenin; verileni almayı bilin, özgüvenli olun, çünkü inanın son derece özgüvenli insanlar arasındasınız.

Gidiş dönüş toplam 19 günlük seyahatin 11 gününü Hindistan’a, 8 gününü Nepal’e ayırdık. Kuzey bölgesini daha çok merak ettiğimizden altın üçgeni; Delhi-Agra-Jaipur’u gezmeye, ardından da Varanasi’ye gitmeye karar verdik. Hayallerimden biri de Nepal’e geçişi kara yoluyla yapmak olduğu için Varanasi’den sonrasını yolculuk esnasında planlamaya karar verdik. Aylarca değil ama kısıtlı bir süre için seyahat edeceğimizden nerelere hangi yollarla gideceğimizi, nereleri görmek istediğimizi kabaca önceden planladık. Bence bu tip kısa seyahatler için önceden cepte bir planın olması ve bu planın da katı değil esnek olması daha iyi. Öbür türlü sürekli fikir değiştirip oradan oraya savrulup, hayalinizdeki birçok şeyi yapmadan dönebilir ya da sıkı bir plana bağlı kalacağım diye yapmadıklarınız için hayıflanabilirsiniz. Planlı ama esnek olmak yaptığım yolculuklarda bana çok şey kattı; aklıma gelmeyecek deneyimler yaşadım, hiç hesapta olmayan yerler gördüm.

(1) Barbara D. Metcalf & Thomas R. Metcalf, Modern Hindistan’ın Kısa Tarihi, Boğaziçi Üniversitesi Yayınları, 2012

(2) Halide Edib Adıvar, Hindistan’a Dair, Can Yayınları, 2014

Biraz Vokabüler

Yolculuk boyunca kulağınızı açık tutarsanız Türkçeyle benzerlikler üstünden zamanla birçok kelimenin anlamını çıkartabilirsiniz. Ben gitmeden basit bir iki kelimeyi ezberledim. Birkaç kelime bile olsa gittiğiniz yerin diliyle konuşmaya çalışmak, hem zihninizi hem de oranın insanlarıyla kuracağınız iletişim kanallarını tahmin edemeyeceğiniz kadar açıyor, deneyin!

  • namaste: merhaba
  • mehrabani se: lütfen
  • dhanyabad: (danyabad) teşekkürler
  • han: (he) evet
  • nahin: hayır
  • ladki: kadın
  • ladka: erkek
  • bara: büyük
  • tori: küçük
  • chota: (çota) az
  • sabzi: sebze
  • chapati, roti, nan: (çapati, …) ekmek
  • paneer: (paniir) peynir
  • kamra: oda
  • kafi: yeterli
  • pani: su
  • mandir: tapınak
  • macbud: güçlü

Kültüre Dair Bazı Kavramlar*

  • Brahman: Klasik Sanskrit geleneğinde en arı ve rahiplik yapabilen statü kategorisi.
  • Budacı (Budist): Gautama Budha’nın (d.MÖ. 560) yolundan giden. Buda, Mahavira Cayna gibi Brahman dinsel uygulamaları reddetmiş, ıstırabın varoluştan ayrılamayacağını düşünmüş, nirvana adı verilen aydınlanma haline ulaşmak için kişinin benliğini duygularından ayırmaya çalışması gerektiğini vazetmiştir. İmparator Aşoka (M.Ö. 269-32?) tarafından desteklenen Budacılık, 10. yy. dan itibaren altkıtadan silinmiş, 20. yy. ortalarında yeniden canlanmış.
  • dalit: “Ezilenler”, daha önce dokunulmazlar denen toplumsal kesim.
  • darbar(durbar): Meclis, divan, prensliklerin idari işleri yürütme organı.
  • khatri: Üyeleri Babürlülerden beri okuma-yazma ve hesap bilgisi gerektiren bürokraside ve diğer kurumlarda çalışan kuzey Hindistan kastı.
  • kşatriya: Klasik Sanskrit geleneğinde askeri güç kullanma hakkını taşıyan varna veya statü kategorisi.
  • naib: Babürlülerde vilayetlerin valisi konumundaki vekil; bir saygı unvanı.
  • pandit: Brahman alimler için kullanılan saygı belirten bir unvan.
  • parsi: Zerdüşt.
  • Zerdüşt: Kabaca Budha, Mahariva Cayna ve Upanişadların yazarlarıyla aynı dönemde yaşamış olan Hürmüz’e odaklanan etik tek tanrıcılığı aydınlıkla karanlık arasındaki mücadeleyi temel alan İranlı usta Zerdüşt’ün (d. MÖ.660) yolundan giden kişi. İslamın gelişinden sonra Hindistan’ın batı kıyısında “Parsiler” olarak bilinen grupların da içinde olduğu çok az Zerdüşt topluluğu kalmıştır.
  • raca: “Hükümdar”. Britanya Hindistan’ı döneminde sadece prensler için değil reisler, zemindarlar vs. için de kullanıldı. Hindularla sınırlı.
  • sanskrit: Kadim zamanlarda Brahmanlarca oluşturulan yasal ve dini geleneğin kutsal dili olarak ortaya çıkan bir Hint Avrupa dili.
  • bhakti: Hindu geleneğinde İlah’a kişisel adanmışlıkla nitelenen ve genellikle kutsal bir kişinin veya hocanın aracılık ettiği bir ibadet ve manevi uygulama yaklaşımı.
  • zemindar: “Toprak sahibi”, hükümetin vergi ve gelir taleplerini toplayan ve aktaran kişi.

* Modern Hindistan’ın Kısa Tarihi’nden alınmıştır.

About the author

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir